Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Logo tasarım yarışması sonucunda birincilik ödülü alan Önder TOPDAŞ’ın üniversite öğretim üyesi çıkması üzerine üniversite aşağıdaki açıklamayı yaptı.
“Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Yeni Kurumsal Logosunu Arıyor” sloganı ile başlayan logo yarışmasında 271 kişinin başvurusu, katılımcıların başvuru formları açılmadan, kapalı zarf usulü ile hazırlamış oldukları tasarımlar açık olacak şekilde jüri üyelerinin değerlendirmesine sunulmuştur.
Teknik yönden yetkin, özgün ve yörenin özelliklerini yansıtması özelliği ile ATAK199 Rumuzlu logo birinci seçilmiştir.
Yapılan yarışmanın amacı mevcut logomuzun bazı kurum ve dernek logolarına olan benzerliğini bertaraf etmek, buna karşın üniversitemizin kurumsal kimliğini ve ilimizin kültürel değerlerini ifade edebilecek özgün görüşlere ulaşabilmektir.
Yarışma sonucunda jüri üyeleri tarafından seçilen logonun, sadece yarışmanın birincisi olduğu unutulmamalıdır. Yarışma şartnamesinde de birinci seçilen eserin mutlak suretle logo olarak kullanılacağı yönünde hiçbir ifade bulunmamaktadır. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi muhtemel bir logo değişikliği durumunda, mensuplarının, Burdur halkının, kamuoyunun konu ile ilgili fikir ve hassasiyetlerini göz önüne alacak olgunluğa ve kurumsal kültüre sahiptir.
Kamuoyuna önemle duyurulur.
Yapılan açıklama, verilen karardan daha komik. Öncelikle, yarışmaya katılanlardan biri değilim ve şartnameyi okumadım. Ancak, kurum çalışanlarının yarışmaya katılması engellenmişse ve birinci bu yasağa rağmen katılıp kazanan öğretim elemanı kişiyse; verilen ödül geri alınarak 2. ye verilir ya da değerlendirme tekrar yapılır.
“Birinciyi seçtik, parayı verdik ama kullanacak mıyız belli değil” denmesi de komik. Eğer, bu bir devlet üniversitesiyse, halkın vergileriyle yürütülen bir kurum bu şekilde savurganlık yapamaz. Vakıf üniversitesi ise paşa gönülleri bilir. Her türlü, büyük güven kaybı yaşayacaklardır.
Burdur gibi kısıtlı imkanları olan bir şehre üniversite açacaksınız ve ülke çapındaki ilk icraatı şaibeyle gölgelenecek. Çok yazık….
Açıklamanın sonunda güldüm yalnızca. Memleketimin her makamına yayılmış “ben yaptım oldu” “sesini çıkaran olursa kılıfına uydururuz” mantığında son derece politik bir açıklama. Ödülün verilip verilmeyeceği veya şartnameye aykırı katılım hususunda bir cümle dahi yok. “Yarışma şartnamesinde de birinci seçilen eserin mutlak suretle logo olarak kullanılacağı yönünde hiçbir ifade bulunmamaktadır.” kısmı tüm katılımcılar için zaten mühim bir boşluk bu gibi bir haksızlık sonucunda da onlar için kaçış yolu.
Sonuçları incelediğimde birinci olan çalışmanın “modern” ve “temsil” yönlerinin zayıf olduğunu düşünmüştüm. Daha sonra okulun öğretim görevlisi olduğunu öğrendim bu açıdan objektif bir yaklaşım olduğunu düşüyorum.
Yarışmaya katılmadım katılanların hukuki yollardan haklarının peşinden gitmesini tavsiye ederim. Aksi halde bu gibi durumlarla daha çok karşılaşacağız…
ödül alanların çalışmalarına baktım 1.lik ödülü kesinlikle 2.olan kişiye ait 1.nin çalışması dereceyi hakedecek ölçüde değil yazıkkkk
Yarışmaya katılmadım ancak, sonuçtaki karmaşayı anlamlandıramadım, neden temiz bir sonuca ulaşmak yerine böyle toz duman bir yöntem tercih edilmiş? Öğretim üyesinin yarışmaya katılması abes değil mi? 1. seçilen logonun kullanılmaması ihtimali üzerinde neden duruluyor? Bu bana şaibeli geliyor. Bence yarışma iptal edilip tekrar yapılmalı.
Arkadaş bir işide düzgün yapın bee..Emek hırsızları.