Proje Müellifi: Pınar Gülpınar
PROJE RAPORU
Tarih 24 Ekim 2007, Şampiyonlar Ligi mücadelesinde Beşiktaş Liverpool’u 2-1 mağlup ediyor, Çarşı grubu önderliğindeki Beşiktaş tribünleri 132 desibel ile stadlarda o güne kadar ulaşılmış olan en yüksek ses seviyesine çıkıyordu. Maç sonu Çarşı tribünleri terketmemiş, galibiyetin sevincini yaşamak yerine, hayatını çok kısa bir süre önce kaybetmiş olan Optik başkanları için yazdıkları besteyi söylüyorlardı.
“Biri çıkıp gelse, her şey yalan dese
Bu kapalı sensiz mezar olur bize
Gittiğin yerlerden, yer tut Optik Başkan
Unutmayacağız seni son holigan”
Optik Başkan asıl ismiyle Mehmet Işıklar 1969 senesinde İstanbul Kadırga’da doğdu. Kabataş Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih bölümünden mezun oldu. Öğretmen olarak atandığı Ankara’da sadece 1 sene kalabildi ve mesleğinden istifa edip İstanbul’a döndü. Beşiktaş Optik Başkan için her şeyden önce geliyordu. Hayatının geri kalan günlerini Beşiktaş Köyiçi’nde sokak hayvanlarıyla ilgilenerek ve kendisini görmeye gelen genç Beşiktaşlılara Beşiktaşlılığı anlatarak geçirdi.
Mehmet Işıklar için Beşiktaş hayatın merkeziydi, geri kalan her şey onun için bu merkezin çevresinde konumlanmıştı. Sosyal çevresi Beşiktaş tribünleri, sohbetlerinin gündemi Beşiktaş idi. 1980 sonrası yeniden yapılanan Beşiktaş tribünlerinde arkadaşlarıyla kurduğu oluşum söz sahibi olmuş, ağabeylerinin taktığı Optik lakabi yavaş yavaş Optik Başkan’a dönüşmeye başlamıştı. Buna paralel olarak arkadaşlarıyla kurduğu tribün birlikteliği de kendi adını bulmuştu, bir kaç sene içerisinde isimleri dünya çapında duyulucaktı.
İnönü Stadının kapalı tribününün ortasında konumlanan siyah-beyaz atkılı çocuklar, kısaca “ÇARŞI”.
Çarşı 2000’lerin başında popülaritesinin zirvesindeydi. Köy okullarına, deprem mağdurlarına, hayvan barınaklarına yardım kampanyaları düzenliyor, Kızılay için kan bağışı kampanyaları yapıyor, ırkçılık, nükleer terminaller, işçi hakları gibi geniş bir yelpazeye yayılan sosyal sorunlarla savaşmak için sözlerini sakınmıyorlardı.
Bu muhalif olma durumu bir süre sonra sloganlaşmıştı.
“Çarşı her şeye karşı!” hatta gerekirse kendine bile.
İnönü stadı tribünleri bir orkestra ise bu orkestranın şefi hiç kuşkusuz Çarşı’nın da bulunduğu kapalı tribündü. Kapalı tribünün kalbinde ise en adanmış taraftarların bulunduğu, kapalı-orta-üst kısımda yer alan, locaların arasına sıkışmış dört tarafı kapalı küçük bir bölüm vardı. Kapasitesinden üç dört kat fazla insan bu bölüme sıkışır, maç boyunca bir dinamo gibi durmadan tezahürat yaparlardı. İnönü Stadı enerjisini sanki bu küçük yerden çekiyordu. Mehmet Işıklar mezar önerisinin merkezini işte bu küçük bölüm oluşturuyor.
Tribünlerdeki adıyla “KUTU”
Kutu tasarımda Optik Başkan’la özdeşleşip merkeze yerleşiyor. Mehmet Işıklar’ın hayatta olsaydı yapacağı gibi kuşlara su veriyor. Kutunun etrafındaki betonarme kütle, tribünlerin sahanın çimleri ile buluşmasi gibi kademelenerek zemin ile buluşuyor. Kutu ve kademeler mezar düzlemini diagonal keserek Beşiktaş Jimnastik Kulübünün simgesi olan kara kartalın portresine ve kanat çırpışına referans veriyor.
Mehmet Işıklar aramızdan ayrılsa da Beşiktaşlılar için birlik-beraberliğinin simgesi olmaya devam ediyor.
Samsun deplasmanında göz altına alınan arkadaşını almak için polis amirine söylediği gibi; “Amirim biz buraya 80 kişi geldik, 79 kişi dönmeyiz.”