Metamorfoz ve Geleceğin Şehirleri Röportaj Dizisi-1 Höweler+Yoon Architecture/ Boston

REKLAMLAR

İstanbul’da ödül töreni gerçekleşen ve geleceğin şehirlerindeki mobiliteyi konu alan Audi Urban Future Awards 2012 de birinci seçilen projenin sahibi olan Amerikalı ekip Höweler+Yoon Architecture ile güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Geleceğin şehirlerine ilham verebilecek başarılı bir proje geliştiren ekip, bizler için zihin açıcı cevaplar verdiler. Kendilerine bu özenli yaklaşımları için çok teşekkür ediyoruz.

TY. Dünyamız büyük bir hızla değişiyor. Tüm yenilikler doğrudan insanların yaşamını etkiler nitelikte. Bu evrimler, yüz sene içerisinde, evde, sokakta, belki de uzayda yaşayan insanların hayatını nasıl etkileyecek? Bu metamorfoz/başkalaşım nerede ve nasıl başlar diye düşünüyorsunuz?

TY. The world is changing very fast. All the innovations are directly connected to the life of people. In 100 years, how are these evolutions affect the life of people in the streets, at home including the possibility to live in the space? Where do you think the metamorphosis will start?

H+Y. Teknoloji öncülüğündeki değişimin hızla arttığını hissediyoruz. Yenilikler, başka bir yeniliğin üstüne inşa ediliyor. Her kültür de bu yeni koşulları açıklayabilmek için yeni sözlükler ve tanımlamalar geliştiriyor (uzun süreli uçak yolculuklarında ortaya çıkan vücut biyolojik saati uyumsuzluğu: Jet Sendromu gibi). Daha önceleri, modern yaşamdaki değişiklikler için bu kadar yeni tanım daha üretilmiyordu.

Hiç şüphe yok ki, bu değişiklikler hayatımızın her yönünü etkileyecektir. Evimizden arabamıza kadar… Tasarladığımız “Shareway 2030” önerimize, çağdaş eğilimler için bir dizi “mantıksal” çıkarım yaparak ulaştık. Biz bu süreçte, toprak paylaşımı, araba paylaşımı gibi paylaşım gereçlerini “Sharestay” olarak adlandırdık. Bu yeniden düzenleme tabii ki özel alanlar kavramlarını yeniden tanımlayacak ve biz toplum olarak yeni kurallar ve protokoller içerisinde yaşamayı öğreteceğiz.

Ayrıca yüz yıl içerisinde, uzay kullanılmaya başlarken, şu anda kullanımda olan yatay sınırlar büyük olasılıkla kaybolabilir ve dikey tanımlar ile yer değiştirebilir. İnsanlık dünya dışına çıkmak yerine dikeyde yükselmeyi tercih edebilir. (Bu da uzay sahalarını ele geçirme mücadelesi ile hava sahalarını tartışmalı hale getirecektir -Editörün notu)

Metamorfoz çoktan başladı; internet, akıllı telefon, sosyal ağlar, Zip araba, GPS, RFID. Tüm bunlar bildiğimiz toplumu yeniden şekillendirecek unsurların zengin ekolojik yapısını oluşturuyor. Toplumdaki dönüşümü gerçekleştirecekler ise bu eğilimleri gerçekliğe taşıyacak olan kültürel üreticiler (mimarlar, tasarımcılar, yazarlar, vb.) olacaktır.

H+Y. We sense that technologically driven change is increasing exponentially. Innovation builds on other innovation, and culture struggles to catch up- to develop new vocabularies to describe these new conditions, new names for modern ailments that didn’t exist before (like jet lag and road rage).

No doubt, these changes will affect every aspect of our lives. From our house to our cars. In our proposal for the Shareway 2030 we extrapolated a number of contemporary trends to their “logical” conclusions. We imagined that share ware, farm shares, and car shares, would logical result in a shared house- what we called “Sharestay.” It will recalibrate our notions of workspace and homespace, and we will learn to live within its new rules and protocols.

Its quite likely that in 100 years, space will be colonized, after horizontal frontiers may disappear and be repalced by vertical ones. Going up instead of out.

The metamorphosis has already begun: the internet, the drone, the smart phone, the social network, the Zip car, the GPS, the RFID. All these form a rich ecology of technological change agents that will reinvent society as we know it. It is the cultural producers (architects, designers, authors, etc.) that will work within these trends to realize elements of these futures.

TY. Bu yarışma için çok değerli çalışmalar yapıldığını görüyoruz. Birinci seçilen proje önerinizin en güçlü yanlarını bize aktarabilir misiniz?

TY. We have seen very valuable works for the contest. Can you just summarise the strenghts of your offer/project?

H+Y. Biz, “Boswash” projesini şimdiki zamana dayanan ileriye yönelik vizyonlar sağlamak için tasarladık. Amerikan (alt)kentsel peyzajının şu anki şekilde nasıl geliştiğini anlayabilmek için geçmişin çok dikkatli bir analizini yaptık. İşin ilginç yanı, “kendi arka bahçesinde” kendi şehir ve yaşadığı bölge hakkında bir şeyler öğrenmek için araştırma yapmak; bu alanların asla bu şekilde gelişmesi gerektiğini tahmin edemezdik.

Yani bizim önerilerimiz zoraki veya bilim kurgu değil. Projemiz, mantıksal elekten getirdiğimiz senaryoların ve eğilimlerin ve mimari form verilmiş hali… Tasarladıklarımız, çeşitli araştırmalardan ve eğilimlerden kaynaklanmaktadır.

Bu anlamda son derece spekülatif ve tamamen akla yatkın öneriler. Jüri buna ‘pragmatik’ dedi. Yakın geleceği tanımlayabilmek, canlı şekilde görselleştirmek için çeşitli yardımcı görüntüleri insanlara sağlayabilmeyi umuyoruz. Yaptığımız bu görselleştirmelerin, bu dönüşümleri yaşama geçirmek bize yardımcı olabileceğini umuyoruz.

H+Y. We intended to provide anticipatory visions for Boswash that were based on the present. We also did a careful study of the past, to learn how the American (sub)urban landscape became the way it did. Its amazing the do research in your “own back yard” to learn things about your own city and region that you lived, but never knew how it got to be that way.

So our proposals are not far-fetched or science fiction. They are scenarios and trends taken to their logical conclusion, and given architectural form. It is based on research and trend spotting.

In that sense it is both highly speculative, and completely rational. The jury called it pragmatic. We hope that we provided compelling images that help to visualize that near future in vivid ways. The hope is that by visualizing it, we can help bring it into existence.

TY. Bu tarz projeler genel olarak ülkemizde ‘ütopya’ olarak değerlendirilmeye devam etse de, geleceği inançla inşa edecek için bazı cesaretli kişiler de olmalı. Peki, siz, projenizin gerçekleşmesi için nasıl bir süreç ve yol öngörüyorsunuz?

TY. However, generally the people named this kind of projects like ‘utopia’ in our country, there should be some confident persons to believe and build the future. How do you see the process of your project coming into real?

H+Y. Projemizin işaret ettiği yolun 1960’lardaki Archigram’ın şehirlerini ve Japon Metabolist projeleri çağrıştırıyor olduğunun bilincindeyiz. Bu projelerin kendi zamanlarının önderleri olduğunu hissediyoruz. Onlar zamanın ilerisinde donanımlar önerdiler. Biz kullanıcılar ile etkileşime geçecek donanım ve yazılımları önererek bütün projemizi daha da yakın hale getirmeye çalıştık.

Bizim işimiz yeni senaryoları ve trendleri takip ederek toplumun istediği gelecek için vizyonlar geliştirmek. Tutkuları tasarlarız, böylece kimseyi zorlamamıza gerek kalmaz. Kültürel çekimleri tesir altında bırakacak projeler sunarız.

Mesela, Amerika’da Obama’nın altyapı için 60 milyon dolar araması gerçeğini de tartıştık. Yeni ikinci dönemi ile birlikte,bu bir gerçeklik haline gelebilir. Yaratıcı tasarımları yaratıcı siyasetle de birleştirebilmek gerekir.

H+Y. We are conscious of the way our project evokes certain utopian projects from the 1960’s- the plug in cities of Archigram and the Japanese Metabolist projects. We do feel that those projects were probably ahead of their time. They proposed hardwares that were ahead of their time. We are proposing hardwares and softwares that interact with other users, making the whole project more imminent.

Our job it to follow trends and scenarios, to provide visions (the new American dreams), such that the public will want these futures. We design desires, so that we don’t need to push, we’ll develop designs that will the subject to cultural “pulls.”

We also discussed the fact that it will take tremendous political will.Obama is seeking 60 billion for infrastructure. With the new second term, it could become a reality.We need to couple imaginative design with imaginative politics.